top of page

İBADET ET!

Kehf Sûresinin 110’uncu âyetinde:

“Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa, salih amel yapsın ve Rabbine (yaptığı) ibâdette hiç kimseyi ortak etmesin.” buyurulmuştur.

Peygamber (s.a.v.) de:

“Kulun, halkın beğenisi için değil, yalnız Allah rızası için yaptığı ibadette kurtuluş bulunduğunu” vurgulamıştır. Bir hadislerinde de:

“Allah buyurur ki: Kim benim içim yaptığı bir işe benden başkasını ortak ederse onu şirkiyle baş başa bırakırım.” buyurmuştur.

İnsanı yaratan ve ona yüksek bir değer veren yüce Allah onu başıboş bırakmamış , dünya yaşamında ona çeşitli görevler vermiştir.
Bu görevlerden biriside insanın kendisini yaratan yüce Allaha karşı ibadet ve şükür duygusu içinde bulunmasıdır. Yüce yaratıcının
insanın yapacağı ibadetlere ihtiyacı yoktur. Emirlerini yerine getirmediğimiz , yasaklarından kaçınmadığımız zaman O herhangi bir
zarar ve ziyana uğramaz. Yapacağımız ibadetler Allaha olan şükür borcumuzu yerine getirmekten ibadettir. İbadetler , insanın
ruhunu yükselten, insana insani özelliklerini kavratıp yaşatan davranışlardır. İbadetler, insanın Allah'ı arayış ve onunla ilişki kurma
ihtiyacının bir göstergesidir.
Allah'ın bize sayısız iyilikleri ve nimetleri vardır. İnsanı hiç yoktan yaratıp görecek göz, işitecek kulak, tutacak el ,yürüyecek ayak, düşünecek
akıl veren Allah'a şükür etmesi emrettiği ve hoşlandığı işleri yapması yasaklarından kaçınması insan üzerine bir görevdir.
Bizi yoktan yaratıp, bize yaşam veren, bütün evreni hizmetimize sunan bizi üstün bir varlık yapan yüce Allah'tır.
Bize verilen küçük bir hediye ve yapılan iyilik karşısında teşekkür etmeyi ihmal etmeyiz. O halde bizi yaratan, çevremizi güzelliklerle süsleyen
sayısız nimetler ve güzel duygular veren Allah'a olan şükür borcumuzu yerine getirmeliyiz.

Anlatım: DR. Mustafa AKMAN 

bottom of page